Skip to content

Gılgamış Destanı, Enkidu (Tyler Durden?)

Yazımı okurken bu eseri dinlenemenizi şiddetle tavsiye ederim.
Eabani-Enkidu&Gılgamış
Serveti bırak! Yaşamı ara! Mülkten nefret et! Canını kurtar!

Sümer kralı Gılgamış’ın (Enkidu) ile bütünleşmesi, dünya dışı yaratıcı öğesini ve ölümsüzlüğü nasıl bulduğunu öğrenmek ister misiniz? Başlayalım…

Milattan önce 3000 yıllarının başlarında yaşamış olan Kral Gılgamış‘ın ölümsüzlüğü arama hikayesini anlatan, dünyanın ilk yazılı metni olarak kabul edilen Gılgamış Destanındaki karakterimiz: Eabani, nam-ı diğer Enkidu. Aslında Eabani ismi, Enkidu ismi doğru yorumlanamadan önce bilinen ismi.

Birçok tablet eksik olmasına rağmen 11 tablet çözümlenmiştir. Bu tabletleri bizler de Gılgamış Destanı olarak okuduk. Irak’taki müzede koruma altına alınan, dünyanın ilk destanının özeti:

Yarı insan, yarı tanrı olan Gılgamış karada ve denizde olan biten her şeyi bilen başarılı bir yapı ustası ve yenilmez bir savaşçıdır. Destanının öbür bölümlerinde Gılgamış’ın başından geçen serüvenler anlatılır. İlk serüven Gılgamış ile Gök tanrısı Anu arasında geçer. Halkına acımasız davrandığı için Gılgamış’a öfkelenen Anu, onu öldürmek için vahşi bir hayvan olan Enkidu’yu üzerine salar. Eabani ile Gılgamış arasındaki savaşta Gılgamış üstün gelir. Daha sonra Eabani Gılgamış’ın en yakın dostu ve yardımcısı olur. Bunun ardından gelen serüven Gılgamış ile aşk tanrıçası İştar arasında yaşanır. İştar Gılgamış’a evlenme önerisinde bulunur. Gılgamış bunu reddeder. Onuru kırılan İştar Gılgamış’ı öldürmek için yeryüzüne bir boğa gönderir. Gılgamış, Eabani’nin da yardımıyla boğayı öldürür.

Eabani, boğayı öldürdüğü için tanrılar tarafından ölüme mahkum edildiğini görür. Destanın bundan sonraki bölümüyle ilgili tabletler bulunamamıştır. Ancak destanın devamının yer aldığı, Gılgamış’ın Eabani için yaktığı ağıtı, düzenlediği görkemli cenaze törenini, sonunda Eabani ’nin ölüler dünyasına göçtüğünü anlatan tabletler bulunabilmiştir. Destanda Enkidu’nun ölümünü Tufan öyküsü izler. Tufan, yeryüzünün sularla dolup taşmasının öyküsüdür. Gılgamış destanında Tufan’ı tanrıça İştar ve Bel’in başlattığı anlatılır. Gılgamış, Tufan’dan kurtularak sağ kaldığını öğrendiği Utnapiştim’i bulmak üzere yola çıkar. Utnapiştim ölümsüzlüğün sırrını bilen bir bilgedir. Utnapiştim’i bulan Gılgamış, onun verdiği ölümsüzlük otuyla gençliğine yeniden dönecek ve ölümsüzlüğe kavuşacaktır. Ama, destanının insanlar için en üzücü bölümü burada başlar; çünkü Gılgamış ölümsüzlük otunu yemeye fırsat bulamadan onu bir yılana kaptırır ve Uruk’a eli boş döner. Bazı kaynaklar, Gılgamış’ın ölümsüzlük otunu halkıyla birlikte yemek istediğini belirtir. Destan Gılgamış’ın ölüm karşısında acı yenilgisiyle biter.

Ölümsüzlük Bu İşin Neresinde?

Tıp Sembolü, Utnapiştim, Lokman Hekim
Tıbbın simgesi haline gelen asa ve yılan sembolü size bir şey ifade etti mi? Spoiler: bu paragrafı tekrar okuyun.

Tarihte bilinen ilk yazılı destan, bir ölümsüzlük arayışına dairdir. Bu destan Sümerler tarafından yazılmış olan Gılgamış Destanı’dır. Gılgamış, arkadaşı Enkidu’nun ölümü sonrasında ölüm korkusu yaşayan ve bu nedenle ölümsüzlük sırrını aramaya karar veren bir kahramandır. Bunun için Tufan’dan sağ kurtulmuş olan ve tanrılar tarafından kendisine ebedilik verildiğine inanılan Utnapiştim’i bulmaya karar vermiştir. Utnapiştim, etrafı ölüm suları ile çevrili bir adada yaşamaktadır. Tüm zorluklara rağmen ölümsüzlüğün peşindeki Gılgamış ona ulaşmayı başarır. Utnapiştim, Gılgamış’ı bir dizi sınava tabi tutar ama Gılgamış bu sınavlarda başarılı olamaz. Ancak yine de Utnapiştim eşinin isteği üzerine, Gılgamış’a denizin dibinde bulunan gençlik verici bir otun sırrını açıklar. Bunun üzerine Gılgamış denizin dibine dalar ve otu bularak ondan bir filiz koparır. Otu alan Gılgamış, Uruk’a giderken bir pınarın başında su içmek için durur. Bu sırada otu bir yılana kaptırır. Yılan otu yer yemez deri değiştirerek gençleşir. Gılgamış ise ölümsüzlük şansını yitirerek Uruk’a eli boş döner.

Eabani, yoksa Tyler Durden mı Demeliydim?

Dünyanın ilk destanını  tabletlere kazırken bile metafor yapılması söz konusu olabilir mi? İnsan zekasının sınırlarını düşününce; neden olmasın!

Sigmund Freud’un da dediği gibi, Gılgamış ve Eabani’yi “İnsan ve Bilinçaltı” olarak yorumlamak mümkün, hem de fazlasıyla. Freud’un isimlendirdiği, ID ve Ego olarak değerlendirebiliriz. ID’i temsilen Eabani, Ego’yu temsilen de Gılgamış’ı düşünürsek taşlar yerine oturuyor. ID ve Ego tanımları, çoklu kişilik bozukluklarını tanımlamak ve sınıflandırmak için de kullanılıyor. Her zaman böyle değil elbette. Her şeyde olduğu gibi bu konuda da kantarın topuzu kaçarsa iş psikolojik sanrılara dönüşebilir. Sanmayalım ki ID sadece Gılgamış’ta vardı, günümüzde, birçok sitede kullandığımız mahlas’larımız, yani nickname’lerimiz de aslında bizlerin ID’lerini ortaya koyuyor.

Fight Club, Tyler Durden, Eabani, Gılgamış İlişkisi

Bunun en güzel örneklerinden birini Fight Club filminde görmüştük. Bu filmdeki Jack (Edward Norton) -Kitaptaki ismi Joe olarak geçer- ile Tyler Durden (Brad Pitt) arasındaki durumun benzerini Gılgamış Destanındaki Tyler Durden ve Jack arasındaki duruma benzetebiliriz.

Dünya Dışı Yaratıcı: Prometheus Filmi

Prometheus filmi, Dünya Dışı Yaratıcı, Tanrı
Alacağınız cevap belki de 42 olurdu

Bu destanda çok sayıda Sümer tanrısından bahsedilir. Tek tek bunların üzerinde durmayacağım ancak Anu tanrısı üzerinden yola çıkalım. Anu, gökyüzü, cennet tanrısı ve aynı zamanda tanrıların da kralıdır. Mezopotamya tarihinin de en eski tanrısıdır. Gökten gelen, dünya dışı yaratıcılara referans olarak gösterilir. Bu konuyla ilgili çok daha detay araştırma yapmak mümkün elbette ama ben bunun detaylarına girmeden, dünya dışı yaratıcı temalı, çok beğendiğim Prometheus filmini izlemenizi öneririm. Bu film, bu konunun detaylarını anlatmıyor ancak konu üzerine düşünme, hissetme fırsatı sunuyor. Yaratıcıyı arama, onu bulma ve karşılaşma konularını düşündürüyor. Mesela, tanrıyla karşı karşıya gelseydiniz, ona soracağınız ilk soru ne olurdu?

Gılgamış Ölümsüzlüğü Buldu mu?

Bu soruya cevabım evet. Ancak bu cevap benim çıkarımlarımla olacağı için elbette öznel kalacaktır. Nedenine geçmeden, Richard Dawkins’in Gen Bencildir kitabından yaptığım bir çıkarımdan bahsedeyim. Bu kitaba göre insanın en temel yaşam dürtüsü genlerini aktarmak yani üremektir. Ki zaten kendisi de insanı Gen Makinesi olarak tanımlar. Amaç genlerimizin ölümsüzleşmesi, yani onların aktarımının devamlılığını sağlamak olarak görür. Genlerimizin ölümsüzleşmesi, bizlerin de ölümsüzleşmesi demek. Ancak bu kitabın bir kısmında bahsedildiği gibi, insanın ölümsüzleşmesi, evrimin bizleri getirdiği yer itibariyle – insanda Bilincin ortaya çıkmasıyla – sadece genler aracılığıyla değil, ortaya koyduğu, yarattığı eserlerle de mümkün. Bu nedenle günümüzde birçok insanın genlerini aktarmak (çocuk yapmak) yerine sanat eserleri ortaya koymak olduğunu çıkarımını yapabiliriz.

Coco film, Death Day

Ölüler Günü (Dia de Muertos)

Ne alaka demeyin. Meksika geleneğinde yer alan, geçmişi Aztek’lere dayanan bir festival. Her sene 5 Nisan’da, ölülerin unutulmaMAsını amaçlayan bir gün. Bu inanışa göre, dünyada sizi (ölüyü) hatırlayan son kişi öldüğünde, işte siz o zaman ölürsünüz. Bu konuyla ilgili izlediğim en iyi filmlerden biri olan Coco’yu şiddetle tavsiye ederim. Bir animasyon filmi olmasına rağmen, hayat, zaman, ölüm-ölümsüzlük konularını bu kadar iyi işleyen az sayıda film izledim. Bu filmle ilgili yazıma buradan ulaşabilirsiniz.

Son Soru ve Cevap

Şimdi can alıcı soruyu soruyorum: 5000 yıl önce tabletlere bir hikaye kazıyarak, dünyaya bıraktığı eserlerle günümüzde hala hatırlanıp, üzerine binlerce cümle yazı yazılan, okunan, izlenen biri gerçekten ölmüş müdür?

3 Comments

  1. Faruk Gulle Faruk Gulle

    Cok guzel bir yazi olmus, elinize saglik.

  2. Isimsiz Isimsiz

    ENTERESAN BIR BAKIS ACISI

  3. […] Yine bir çok yazılı esere kaynaklık da eden, dünyanın ilk yazılı eseri olan Gılgamış Destanında da bu kurgunun var olduğunu görebilirsiniz. Bu eserde konusu geçen, dünyadaki büyük bir yıkım ile birlikte bir gemiyle dünyadaki canlıların neslinin korunmasını sağlayan Nuh Tufanı hikayesini de Kıyamet Sonrası kurgu olarak değerlendirmemiz oldukça doğru olur. Konuyla ilgili yazdığım başka bir yazıya buradan erişebilirsiniz. […]

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *