Skip to content

RESİM TÜRLERİ NELERDİR?

Portre Resim

Leonardo da Vinci – Lady with an Ermine
(Czartoryski Museum, Polonya)

Belli bir kimsenin yüz ve baş karakterini gösteren resimlere denir. Baş, göğüs ve hatta dize kadar yapılabilir. Portre resimde en önemli şey ışığı iyi kullanmaktır, yani gölgeleme işlemini doğru yapmaktır. Yoksa yapılan resim gerçekçi olmaz ve 3 boyutlu bir görüntü vermez.

Natürmort Resim

Jorge Paz – Still Life Painting
(Guatemala)

Natürmort, hareketsiz durgun doğa anlamına gelmektedir. Hareketsiz, yani dalından koparılmış meyve ve sebzelerin, bazı günlük eşyaların, vurulmuş kuşların, balıkların resimlerine de natürmort resim denir. Yine bu tür resimde de gölgeleme çok önemlidir.

Figür Resim

Vladimir Volegov, Russian Artist

Figür resim, insan ve hayvanları konu alan resimlere denir. Figür deyimi genellikle bütün vücudu gösteren resimlerde kullanılır. Heykel sanatında da, insan ve hayvan şekillerinin tüm görünümü için figür deyimi kullanılır. Genelde figür olarak kullanılan insan veya hayvan önde, diğer nesneler arka veya yanda fon olur.

Enteriyör Resim (Bina İçi Resmi)

Vincent Van Gogh – The Bedroom
(Van Gogh Museum, Amsterdam)

Bina içini gösteren resimlere “enteriyör resim” denir. Konular oda içi, koridor ya da tarihi eserlerin iç kısımlarından olabilir. Enteriyör resim çalışmalarından, bina içi perspektifi öğrenmede, tarihi eserleri tanıtmada, sahne ve ev dekorasyonu hazırlamada yararlanılır.

Soyut Resim

Gustav Klimt – The Kiss (Lovers)
(Galerie Belvedere Museum, Viyana)

Varlıkların görünüşlerine bağlı kalmadan yapılan resimlerdir. Soyut resimde bir şeye benzeme ya da benzetme aranmaz. Bütün iş, çizgilerin ve renklerin göze hoş gelecek şekilde düzenlenmesidir. Bunun için de sanatçının çizgi ve renk bilgisi iyi olmalıdır. Modern resim sanatında bir akım olan bu çalışmalar; süsleme (bezeme) dekor, kostüm, mimarı ve heykeltıraşlık sanatlarını da etkisi altına almıştır.

Nü Resim

Igor Sakurov – Young Woman Dressed in Male Shirt

Çıplak anlamına gelen, Fransızca, “nu” kelimesinden kaynaklanır. İnsan bedeninin çıplak olarak resmedildiği eserlere verilen isimdir. Ressamlar nü resimlere özellikle önem vermişlerdir, çünkü insan bedeni resim teknikleri açısından resmedilmesi zor ve öğreticidir. İnsan hem yüz, hem de bedensel açıdan birçok anlamı, güzelliği içinde barındırabiliyor. Doğayı inceledikten sonra bunu anlamış olan ressamlar tarih boyunca çıplak insan bedenine yönelmişlerdir. Nü resim sadece çıplaklıkta değil, insanın bedensel hareketlerini ve sosyal yaşantısını resmederkende ressama büyük nitelikler kazandırmıştır.

Tarihi Resim

Eugène Delacroix – Liberty Leading the People
(Louvre Museum, Paris)

1667’de tarihçi, mimar ve Fransız klasizmi teorisyeni André Félibien tarafından oluşturulan türler hiyerarşisindeki “büyük türler” arasında yer alan resim türüdür. Tarih resmi, klasik tarihten, Hıristiyan tarihinden, mitolojiden ve yakın geçmişteki olaylardan alınan konulara ilişkin sahnelerin, hikâye tarzında anlatıldığı resimlerdir.

Bu tür resimlerde tanrılar ve tanrıçalar insan ruhunun farklı yönlerini, dinsel figürler farklı fikirleri, tarih ise diyalektiği ya da fikir oyunlarını temsil ederdi. Uzun süre boyunca, özellikle Fransız Devrimi sırasında, tarih resimlerinde çıplak erkek kahramanlar resmedildi, ancak 19. yüzyılda bu eğilim zayıfladı.

19. yüzyılın ortalarında, tarih resmi türünün ve bu türde eser veren ressamların taklit edildiği “tarihselcilik” akımı ortaya çıktı. 19. yüzyıldaki bir başka gelişme ise, tarih resmi türünün günlük yaşam resmi türüyle harmanlanması, yani günlük yaşama ait sahnelerin bu tür dâhilinde çizilmesi oldu. Büyük toplumsal öneme sahip sahnelerin betimlenmesinin yanı sıra, önemli ya da sıradan kişilerin günlük yaşamına ait sahnelerin tarihsel bir arka plan ile betimlendiği resimler de yapılmaya başladı. Bu tür resimleri çizen ressamlar zaman zaman resimlerde toplumsal olayların üzerinden ahlakî mesajlar da vermeye çalıştı. Bu ressamlar, günlük hayata ilişkin tablolar içindeki mesajların halka daha kolay ulaştırıldığını düşünüyordu. Onlara göre birinin savaş alanında kahramanca ölmesini resimlemek yerine, aile hayatına dair bir sahneyi betimlemek, verilmek istenen dersin halka ulaşmasını kolaylaştırıyordu.

Peyzaj

Andrew Tischler – Pintura Marina

Bir noktadan bakıldığında görüş çerçevesi içine girebilen doğal ve kültürel varlıkların bir arada meydana getirdikleri görünüştür. Dilimize Fransızcadan yerleşmiştir. Böyle bakılınca içinde yaşadığımız dünya kaldırım taşından çocuk parkına doğa yürüyüşü yaptığımız dere kenarına, bir müzenin bahçesindeki eserlerin yerleştirilişine, çok katlı bir binanın çevre düzenlemesinin, evimizin bahçesi ve rengine kadar hissettiklerimizin gördüklerimize bir yansıması halini alıyor.

Perspektif

Biran Keeler – Cityscape

Nesnelerin görünümünü üç boyutlu olarak düz bir yüzeyde, yani iki boyuta indirgeyerek, göstermeye yarayan bir iz düşümdür. Teknik bir çizimdir.

Pastoral

Claude Monet – Water Lilies
(The Art Institute of Chicago, USA)

Doğa güzelliklerini, orman, yayla, dağ, köy ve çoban yaşamını ve bunlara karşı duyulan özlemleri anlatan bir resim türüdür. Pastoral sözcüğü “çobanlara ilişkin” demektir.

Duvar Resmi

Natalia Rak – Białystok, Polonya

18. ve 19. yy’da Batı’nın kültür ve bilimi Osmanlı’da birçok değişikliğe neden oldu. Bunlardan biri minyatür resmin önemini yitirip yerine duvar resminin almasıdır. Batı resmi görülmüş ve taklitler başlamıştır. Matbaanın ülkemize gelmesi ve seri kitap basımı, bir kitap resmi olan minyatürün tamamıyla kalkmasına neden olmuştur. Önemini yitiren minyatürün yerini de Batı resminden izler taşıyan duvar resmi almıştır. Bu değişiklik saraylarda hayat bulmuştur. 18. ve 19. yy Osmanlı’da yapılan saraylar, kasırlar ve köşklerin içleri artık geleneksel sanat olan nakkaşlık eserleriyle değil Batı’dan gelen Barok ve Rokoko motiflerle süslenmeye başlanmıştır. Batı’da Barok ve Rokoko süslemelerinin aralarına fresko ve yağlıboya tekniğinde yapılmış duvar resimleri alıyordu. Bu resimler manzara, natürmont ve figürlü konular içeriyordu. Batı’dan gelen Barok ve Rokoko süsleme üslûbu beraberinde duvar resmini de getirmiş oldu. Bizdeki duvar resimleri kuru sıva üzerine tutkal veya suyla karıştırılmış toprak boyalarla yapılıyordu. Konu ise Batı’daki duvar resimlerinde olduğu kadar çok zengin değildi. Batı’daki figürlü konulara bizde rastlanmıyordu. 19.yy sonuna kadar figürlü resimlere yer verilmeyecektir. Kısacası duvar resmi Batı’dan da gelse teknik ve içerik açısından yoruma uğramıştır.

Graffiti

Minneapolis, USA

En temel anlamıyla, duvar yazıları ve resimler yoluyla kendini ifade eden bir görsel uygulamadır. “Grafik” sözcüğü kökeninden türetilmiştir. Graffiti, kimi çevrelerce bir sanat dalı olarak kabul edilirken, bir başka bakış açısı da, graffitiyi vandalizm olarak değerlendirmektedir. Tarihsel olarak graffiti’nin oldukça eski bir geçmişe, mağara duvarlarına çizilen şekiller nedeniyle İlkçağ, 4. yüzyıl dönemlerine dayandığı, Pompei’deki duvar yazılarının graffiti sayıldığı söylenebilir. Eski Mısır döneminde insanların geçtikleri yerlerdeki duvar ve kayalara bıraktıkları çeşitli şekil ve yazılardan oluşan mesajlar, graffitinin ilk adımları sayılsa da, günümüzdeki anlamıyla graffitinin ana çıkış noktası 1940’lı II. Dünya Savaşı günlerine denk gelmektedir. Almanya’yı Doğu ve Batı şeklinde ikiye bölen Berlin Duvarı’nın her iki yanı protest kişilerce boyanarak, yazı ve sloganlarla bezendi. 1960’lı yıllarda ABD’nde politik grupların görüşlerini duyurmak için bu yöntemi tercih etmesi, gençlerden oluşan sokak çetelerinin, kendi denetimleri altındaki alanları belirlemek için duvar yazılarını kullanmasına yol açtı. Ardından bağımsız bireyler graffitiyi geliştirdi.

Sosyal içerikli iletiler dışında, bireysel seçimleri de yansıtmaya başlayan graffitiler giderek renklendi. 1970’lere gelinirken, bu görsel uygulama, şehir duvarlarından metro duvarlarına geçerken, New York’tan ABD’nin hemen hemen tümüne yayıldı.

Siluet

Teresa Bernard – Moonset

Fransızca “silhouette” bir şeyin yalnız kenar çizgileriyle tek renk olarak beliren görüntüsü yani gölgedir. Bir şeyin yalnız kenar çizgileriyle beliren görüntüsüdür. Daha çok şehirlerin, dağların, belli yükseklikleri olan coğrafi elemanların panaromik görüntüsü için siluet tabiri kullanılır.

Triptik

Rogier van der Weyden – Christ on the Cross with Mary and St John
(Kunsthistorisches Museum, Viyana)

Yunanca yan yana ve birbiriyle ilişkili üç resmin oluşturduğu pano şeklindekihareketli grup resimlerdir. Üç parça halindeki bu resimlerin ortada olanı daha büyüktür; yan tarafında bulunan ve ortadakinin yarı boyutunda olan diğer iki pano ise gerektiğinde ortadaki panonun üzerine kapanacak şekilde tasarlanmıştır. Ana tema orta panoda, ilişkili temalarsa kanatlarda işlenir. Panolar birbirine menteşe ile tutturulur.

Poliptik

Hubert van Eyck and Jan van Eyck – Ghent Altarpiece
(St Bavo’s Cathedral, Ghent, Belçika)

Yunanca; “polu-“ (çok) + “ptychē” (katlı, katlamalı) dört ya da daha fazla parçadan oluşan ve genellikle bir arada duvara asılan çoklu panel tablolarının genel adıdır. Genellikle pano biçiminde olan bu tablolarda ortada olan ana tablo asıl konuyu anlatır. Yan ve kanat kısımlarda bulunan ve daha küçük olan resimlerse genellikle ana konuyu destekler niteliktedirler.

Poliptikler özellikle erken dönem Rönesans sanatçıları arasında bir hayli yaygındı. Çoğunlukla kilise ve katedrallerin altarları için tasalanmışlardır.

Not: Resimlerimin bulunduğu Etsy sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

İyi günler!

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *